Sayfalar

29 Kasım 2011

YOĞURTLU MUHACİR KÖFTESİ * GÖÇMEN KÖFTESİ

Bu nefis tarifi sevgili Semiha 'nın sayfasında görüp kendisi gibi ben de göçmen olduğum için bu köfteler bana yabancı gelmedi ... Köfteleri yapıp tadına bakınca çocukluğumda bu köftelerden yediğimi hatırladım...
Bir de bizim göçmenlere çok kızdım onca yıllar geçmesine rağmen şimdiye kadar yapmadıklarına, böyle güzel tariflerin yok olup gitrmesine.... Neyse bundan sonra göçmen yemeklerine daha çok sayfamda yer vermeye karar verdim......
Tarife geçmeden önce bu güzel tarif için Semiha'ya çok teşekkür eder ve hemen tarifi kendi sayfasından aynen aktarıyorum....

Muhacir Köftesi:




500 gr. dana kıyma

1 adet rendelenmiş soğan

1 adet yumurta

1 yemek kaşığı buğday nişastası

4-5 dilim kuru ekmek içi

Tuz, karabiber

Kızartmak İçin:

1 yemek kaşığı un

Sıvıyağ

Yoğurtlu Sosu İçin:

2 su bardağı yoğurt

3 diş dövülmüş sarmısak

2 yumurta

2 yemek kaşığı un

Üzeri İçin:

1 yemek kaşığı sıvıyağ

1 tatlı kaşığı tereyağ

1 tutam kırmızı toz biber ve nane

Köfte malzemelerini derin kapta yoğurun ve buzdolabında 15 dakika dinlendirin. Yumurta büyüklüğünde parçalar koparıp kalın parmak gibi köfteler yapın. 1 yemek kaşığı una köfteleri bulayıp kızgın yağda kızartıp havlu peçete serilmiş tabağa alın. Sonra bir fırın kabına dizin.

Bir kasede yoğurt sosu için gerekli malzemleri iyice çırpın. Köftelerin üstüne dökün. 175 derece fırında 25 dk. pişirin.

Bir sos tavasında tereyağını sıvıyağ ile kızdırıp, kırmızı biber ve naneyi ekleyin ve ocağın altını kapatın. Fırından çıkardığınız köftelerin üzerine gezdirin ve sıcak olarak servis yapın.

Afiyet olsun.

Read the rest of the Post >

25 Kasım 2011

ÇİĞDEMLİ EKMEK

Çiğdem ne diye soran olacaktır eminim çünkü daha öncede çiğdemli pilav yaptığımda  ( burda ) soran olmuştu.. Çiğdem bildiğimiz ay çekirdeğine  biz İzmir 'liler ve çevresi ayçekirdeğine çiğdem deriz yani hepizin bildiği ve tükettiği sevilen bir çerezdir...

Malzemeler :
1 çay bardağı süt ( ılık )
3 çay bardağı su ( ılık )
1 talı kaşığı toz şeker
1 tatlı kaşığı tuz
2 yemek kaşığı ayçiçek yağı
1 pk instant kuru maya  ( 10 gr )
un ( 4 bardak kadar )
1 pk çiğdem ( hazır ayıklanmış 100 gr lık poşetlerde çerezcilerde bulabilirsiniz )
Yapılışı :
Ilık sütü şeker ve maya ile  karıştırarak oda sıcaklığında 10 -15 dakika kadar mayanın kabarmasını bekliyelim..
Kabaran mayayı 3 bardak unun içine döküp diğer malzemeleride ekliyerek yoğuralım ..
Yoğururken kalan bir bardak unu yavaş yavaş ekliyerek hamuru pürüzsüz oluncaya kadar yoğurup  sıcak bir ortamda mayalanmaya bırakalım. ( gerekirse biraz daha un ilave edilebilir )
Yaklaşık yarım saat sonra hamur kabarmış olacaktır içine çiğdemleri ekliyerek kısaca bir daha yoğrup yağlanmış bir kalıba yerleştirelim...Veya şekillendirerek bir tepsiyede koyabilirsiniz...
Bu şekildede 15 -20  dakika kadar yine sıcak bir ortamda bekletip önceden ısıtılmış orta sıcaklıktaki fırında üzeri kızarıncaya kadar pişirelim.
Afiyet olsun.....

Read the rest of the Post >

24 Kasım 2011

ÖĞRETMENLER GÜNÜ

  Hayatımızda büyük önem taşıyan ögretmenlerimizin ögretmenler günü kutlu olsun görevleri başında şehit olmuş veya vefat etmiş tüm ögretmenlerimizede allahtan rahmet sevdiklerinede sabır dilerim...

Bu da benim ilkokulum

DR.HÜSEYİN MÜMTAZ ATAMAN İLKÖĞRETİM


                                             Ortakent ( müskebi ) BODRUM-MUĞLA

                                                  Öğrenci no : 163

Read the rest of the Post >

23 Kasım 2011

SÜLEYMAN'DAN LAVİNYA * RENAN BİLEK * ÖYLE BİR GEÇER ZAMAN Kİ

Televizyon izleyen kişi değilim daha doğrusu izleme fırsatım pek olmuyor...
Genelde dizileri biraz fragmanlarından biraz arkadaşlardan biraz da ucundan sonundan izliyerek takip edebiliyorum...
Akşam bir yandan yemek sofrasını toplama telaşı bir yandan ertesi günü yapılaşacak işleri planlarken kulağıma çok hoş bir şarkı geldi.. Bir de ne göreyim bizim Süleyman hani şu Öyle Bir Geçer Zaman Ki adlı dizinin her yere yetişen sakin Soner Beyin sağ kolu  Süleyman'nı Renan Bilek ne de güzel söylermiş ....

Read the rest of the Post >

HAVUÇ TATLISI

Tarifi sevgili Ayşegül arkadaşımın blogunda görüp değişik ve hafif bir tatlı olduğunu düşünüp ilk fırsatta yaptım...Yanılmamışım çok güzel bir tatlı oldu...
Tarifi aynen kendi sayfasından aktarıyorum...



Malzemeler
•1 kg havuç

•2 su bardağı şeker

•4 tepeleme yemek kaşığı nişasta

•2 paket vanilya

•1 limon kabuğu rendesi

•1 limonun suyu

•1 paket kedi dili yada etimek

Yapılışı

1.Havuçları soyup,temizleyip, küçük parçalara ayırıp, tencereye alıyoruz ve 4 su bardağı suyla haşlıyoruz.

2.Haşladığımız havuçları blendır veya robottan geçirin.

3.Tencereye haşlanmış havuç suyunu alın.Eğer su azaldıysa kalan suyu tencereye ölçülü koyun yani suyu 4 bardak suya tamamlayacağız.

4.Ölçü;1 bardak suya 1 yemek kaşığı nişasta şeklinde olacak.

5.Tamamladığınız suyun üzerine nişastayı, şekeri, vanilyayı ve limon suyuyla rendelediğiniz kabuğunu katıp muhallebi gibi pişirilir.

6.Kaynayınca içine püre yaptığımız havuçları ekleyip bir iki taşım kaynatın.

7.Borcama kedi dili veya etimekleri dizip üzerine havuçlu karışım dökülür.

Afiyet olsun........

Read the rest of the Post >

22 Kasım 2011

MANDALİNA ŞENLİĞİ

Bu yıl 12. si düzenlenen Geleneksel Seferihisar Mandalina Şenliği 27 Kasım pazar günü gerçekleşecek...
Bu şenlikte neler olacak :
1 .Hanımlar hünerlerini sergileyecek
Gazeteci yazar-gurme Nedim Atilla önderliğinde Slow Food temsilcileri ve gurmelerden oluşan jüri, en iyi mandalinalı 3 ürünü seçecek.
Tabi hediyelerle ödüllendirilecekler.
2.En iyi mandalina üreticisi seçilecek
İşlerini kolaylaştıracak harika hediyeler verilecek
3. Mandalina kral ve kraliçesi seçilecek
Ünlü sanatçı Salih Güney ve birçok sürpriz ismin yer alacağı jüride kral ve kraliçe yarım altınla ödüllendirilecek ve bir yıl boyunca Seferihisar’ın Mandalina Kral ve Kraliçesi olarak tanıtımlarda kullanılacak.
4. En yavaş bisiklet sürme yarışması düzenlenecek
Bu yarışmada en yavaş bisiklet süren bir kişi bisiklet ile ödüllendirilecek
5.  Tavla - Satranç ve Dama Şampiyonası
Bir hafta sürecek turnuvanın galipleri final maçlarını Şenlik günü oynayacak ve birer tavla, dama ve satranç takımıyla ödüllendirilecek.
Oldukça renkli gösterilerle gerçekleşecek Mandalina Şenliği’nde ersin ve Superstarz Dans Show, Joklör, İllüzyonist, Pandomim Ekibi gibi gösterilerle süslenecek etkinlikte, çocuklar için oyun alanları ve boyama etkinlikleri de düzenlenecek. Günün sürprizi ise ünlü sanatçı Yavuz Bingöl’ün eşsiz sesiyle yorumlayacağı türküler olacak.

Detaylı bilgi için burayı tıklayın....
Tam benlik bir şenlik bu acaba beni de Seferihisar mandalina şenliğinde beldemize en uyumlu blog ismi diye seçerler mi ki acaba ?  Ödül olarak şöyle bir kaç dönüm mandalin bahçesi hiç fena olmaz hani :))

Read the rest of the Post >

21 Kasım 2011

SOĞANLI YAHNİ

Az malzemelerle  yapabileceğiniz lezzetli yemeklerden biride soğanlı yahni yanına pilav ile nefis bir ziyafete dönüşür...

½ kilo az yağlı veya yağsız  kuşbaşı  dana eti
½ kilo arpacık soğan
1 çay bardağı ayçiçek yağı
1 tatlı kağı tuz
Yapılışı :
Dana etini tencerede soteliyelim , suyunu salıp bırakınca üzerine 2 bardak sıcak su ekleyip kısık ateşte suyunu çekip yumuşayıncaya kadar pişirelim .. ( suyunu çekip pişmemiş ise ½ bardak daha sıcak su ekliyerek devam pişerlim )
Bu arada soğanları temizleyip yıkayalım.
Yumuşayan etlerin üzerine 1 çay bardağı ayçiçek yağı ilave ederek etleri biraz soteliyerek ayıkladığımız soğanları ilave ederek 5 dakika kadar daha devam soteliyerek etlerin ve soğanların üzerini bir parmak geçecek kadar sıcak su ekliyerek kısık ateşte 15 dakika pişrip tuzunuda ekleyip dinlenmeye bırakalım....
Afiyet olsun......

Read the rest of the Post >

19 Kasım 2011

POŞETLERE KAPAK

Böyle pratik çözümlere hayranım.. Görür görmez paylaşmak istedim.......
Pratikve ekonomik bir çözüm ...


Alıntıdır kaynak....

Read the rest of the Post >

18 Kasım 2011

KONAK SEVGİ EVLERİ

Dün dışarda bi işim vardı, dönüşte  Alsancak Dominik caddesinde gözüme belediyeye ait bir külübe ilişti  pencerelerinde keçeden yapılmış süs eşyaları vardı...Hemen yaklaştım birbirinden güzel el yapımı göz nuru hediyelik ve süs eşyalarını yakından inceledim  fiyatları çok uygundu satış yapan hanımdan biraz bilgi aldım..
Bunlar ev hanımlarının daha doğrusu çalışma imkanı olmayan hanımlar için İzmir belediyesi tarafından ücretsiz kurs verilerek ayrıca kursta kullanılan malzemelerinde belediye tarafından karşılandığı ve eğitim sonrası hanımları evlerinde yaptıkları ürünlermiş geliri ise tamemem hiç bir  prim ve kesinti yapılmadan kendilerine veriliyormuş...Bu uygulama çok hoşuma gitti bunun gibi çeşitli semtlerde satış külübeleri varmış..
Bu güzel ürünleri görüpte destek vermemek olmazdı hemen kendime keçeden yapılmış bereket fillerinden  ve bu kurslara dair bröşürler aldım....


Çevremde bu tür kurslara katılabilecek az da olsa kendi ayaklarının üzerinde durabilecek tanıdıklarıma yardımcı ve tesadüfende olsa bir kişiye bile bu kurslardan haberdar etmek adına bu postumu kadın dayanışması olarak yayınlıyorum...
Tabi bu tür imkanları sunan Konak Belediye Başkanımız Hakan Tartan' a tüm kadınlar adına sonsuz teşekkürlerimi iletiyorum....

Kurslar  hakkında detaylı bilgi ve iletişim için burayı tıklayın...

Read the rest of the Post >

17 Kasım 2011

LEPİDİUM SATİVUM * SU TERESİ

Lepidium Sativum .. Sanırım bu da ne diyeceksiniz ...Haklısınız ...
Biraz araştırınca bunun Türkçe isminin su teresi olduğunu öğrendim....
Bu tohumları kardeşim Almanya'dan getirmişti minik paketler içinde uygun bir saksıya dikilmesi gerekiyor hatta sadece pamuk arasına bile dikince kısa zamanda çıkıp salatalara doğranarak tüketiliyormuş özellikle patetes salatasına çok yakıştığını duymuştum....
İlk dikim denemem yaz ortalarında olduğundan sonuç alamadım tüm tohumlar çürüdü sanırım yaz aylarında Türkiye ikliminde  bu bitki dikim için  pek uygun zaman  değil...
Geçen hafta diktiğim tohumlar kısa süre içinde çıkıp bir hafta içinde kullanılır duruma geldi ve patetes salatası  yapılmak üzere şimdilik hafta sonunu bekleyerek biraz daha büyüyorlar....
Tohumları dikince hergün sabah akşam düzenli olarak püskürtme yöntemiyle suladım...
Bu tohumları Türkiye'de büyük alışveriş merkezlerinin çiçek ve tohum reyonlarında bulabilirsiniz..

Read the rest of the Post >

16 Kasım 2011

SOĞAN BÖREĞİ

Kısa bir aradan sonra tüm ziyaretcilerime sağlıklı günler dilerim zira bayramın son günününden itibaren soğukalğınlığı nedeniyle üzerimdeki kırıklığı henüz atabilmiş değilim  yinede blogcu olmanın verdiği hazla tekrar burdayım...
Kuru soğanın  grip, nezle, gırtlak iltihabı ve öksürüğe faydalı olduğunu  hatırlatır kış aylarında mümkünse bol bol tüketmenizi tavsiye ederim....
Tabi soğanı öyle bol bool tüketmek mümkün olmayabilir ama  soğan böreği iyi bir alternatif olabilir.

Malzemeler :
1 kilo  un
1 tatlı kaşığı tuz
½ çay bardağı zeytinyağı
1 yumurta
1 çay bardağı yoğurt suyu  ( yoksa 2 yemek kaşığı sirke )
İç malzemeler :
1 kilo kuru soğan ( mümkünse iri soğan )
1 çay bardağı zeytinyağı
1 tatlı kaşığı acı veya tatlı pul biber
½ tatlı kaşığı karabiber
kararınca tuz
Hamuru açmak için  zeytinyağı ve nişasta
Yapılışı :
Öncelikle iç malzemelerini hazırlamalıyız ki soğusun...
Soğanları ay ay doğrayıp zeytinyağı ile kavurup tuz,karabiber ve pul biberini ekliyerek soğumaya bırakıyoruz.
Unu yoğurma kabın içinde ortasını havuz gibi açarak yumurtayı ve yoğurt suyunu koyup etrafınada yağı birde tuzu ekleyerek su ilave ederek pürüzsüz bir kıvam alıncaya kadar yoğurup hamur elde ediyoruz...
Hamuru  böreğin 5 alt 5 üst katını oluşturmak olmak üzere10 eşit parçaya bölerek yuvarlıyarak yarım saat kadar üzerine nemli bir bez örterek dinlenmeye bırakıyoruz...
Dinlenen bezelerin 5 tanesini alt taban için   kahvaltı tabağı büyüklüğünde nişasta ile açıp en üst hariç araları fırça ile yağlayıp üst üste diziyoruz ..
Kalan diğer 5 bezeyi de üstü için aynı işlemi uygulayarak hazırlıyoruz..
Yağlanmış kahvaltı tabağı büyüklüğünde ki hamuru mevcut tepsinizin büyüklüğünden bir kaç cm büyük açarak yağlanmış tepsiye serip içine kavurduğumuz ve soğuttuğumuz soğanları döküp iyice tepsiye yayıp üstü içinde hamuru açıp üzerine seriyoruz .. ( İsterseniz böreğin kenarlarını kıvırabilirsiniz )
Böreğimizi fırına vermeden önce üzerini yağlıyoruz ve orta sıcaklıktaki fırınca üzeri kızarıncaya kadar pişiriyoruz...
Afiyet olsun.... 

Read the rest of the Post >

5 Kasım 2011

İYİ BAYRAMALAR

Read the rest of the Post >

2 Kasım 2011

ŞEKER HAMURUNDAN GÜLLÜ KURABİYE




Oldum olası bir örgü oyuncak yapanlara yani amigurumi burada  ki becerikli arkadaşım gibi ki kendisini kıskanmaktayım :) bir de şeker hamuru ile harika pastalar kurabiyeler yapan ellere hayranım...
İlk amigurumi denemem pek bir şeye benzemedi yarım şekilde yün torbamda beklemekte daha bitmeden sabırsızlığımdan ağzını gözünü bile yapmıştım, bazen unutup yünleri karıştırdığım zaman ben bile ördüğüm oyuncaktan ödüm kopuyor kaldı ki ben bunu nasıl bir çocuğa "al sana oyuncak" diye vereyim...Ödü kopar mazallah çocuğun...
Neyse şimdilik amigurumi yi bir kenara bırakıp ikinci şeker hamuru denememe geçmek istiyorum....
İlk yaptığım .burada..Ama bakmamanızı tavsiye ederim çok kötüüüüüüüüü......
Benim tanıdığım şeker hamuruyla uğraşan blogcular nedense bu konuda pek detaylı açıklama vermekten kaçınıyorlar sanırım bu işi profesyonel olarak yaptıklarından olsa gerek ama hepside birbirinden harika ...
İlk şeker hamuru denememde şeker hamurunu kendim yapmıştım bu sefer şeker hamurunu hazır aldım....
BU siteden şeker hamuru ve kalıpları temin edebilirsiniz....

Tarife geçmeden önce kurabiyelerin tarifini ricam üzere bana mail ile gönderen Didem Hanım'a teşekkür ederim...


Malzemeler :

Un 4 su bardağı = 560 gr
Tereyağ 220 gr ( oda sıcaklığında )
Şeker 2 su bardağı = 400 gr
Yumurta 2 adet ( oda sıcaklığında )
Limon kabuğu rendesi = 1 çay kaşığı





Ben yarım ölçülerde yaptım benim kalıplarımla 17 adet çıktı

Yapılışı :
Tereyağı ve şekeri mikserle iyice çırpıp içine yumurtaları ekleyip çırpmaya devam ediyoruz biraz un ve limon kabuğu rendesinide ekleyip mikserle çırpabildiğiniz kadar çırpıp daha sonra elimizle un ekliyerek hamuru toparlıyoruz....
Hamuru buzdolabında üzeri kapalı şeklide en az 2 saat bekletiyoruz..
Daha sonra hamuru unlu tezgahta merdaneyle açıp istediğiniz kalıplarla şekiller çıkarıp önceden ısıtılmış 180 derece fırında hafif pembeleşinceye kadar fırınlıyoruz....





Kalıp olarak ben kahve kavanozunun kapağını kullandım...
Yapraklarını yaparkende yine oval şekilde bir kapak vardı onu kullandım..



Kurabiyeler soğuduktan sonra yine aynı kavanoz kağaını kullanarak tezgah üzerinde biraz pudra şekeri serperek açtığım şeker hamurundan şekiller çıkararak bunları hafifce su ile ıslatarak kurabiyelerin üzerlerine yerleştirdim. ( su ile ıslatmamın sebebi kurabiyelere şeker hamurun yapışmasını sağlamak bunuda bir başka arkadaşımdan duymuştum su yerine bal veya reçel de kullanabilirsiniz )

Daha sonra şeker hamurundan iki adet yumurta büyüklüğünde parçalar kopararak birine kırmızı diğerine yeşil gıda boyası ekliyerek kullandım ..Gıda boyasını çay kaşığının ucuyla ekliyoruz ve yoğuruyoruz elde etmek istediğimiz renk daha koyu ise tekrar gıda boyası ekliyebiliriz ...

Gıda boyasını yine bahsettiğim siteden alabilir veya aktarlarda bulabilirsiniz...

Üzerinin güllerini aşağıda ki videoyu izleyerek yaptım ....




Yapraklarınıda dediğim gibi oval bir kakapla yaptım ve bıçak ile yaprağın damarlarını çizdim..
Yaprağın bir köşesini kıvırarak hazırladığım güllerin uçlarını haif ıslatarak yaprakların içlerine yerleştirdim ve yaprağın altını ıslatarak şeker hamuru ile kaplı kurabiyelerin üzerine yerleştirdim...
Biraz boş gibi görünüce kurabiyenin üzerine minik bir şeyler eklemek istedim ve kenarlarını temizlediğim dantel tığın arkasıyla hafif bastırarak minik çukurlar oluşturdum..
Bu çukurların içlerini doldurmak için kırmızı şeker hamurunu minik mink yuvarlıyarak bu çukurlara yerleştirdim tabi öncesinde bu çukurlara dantel tığın arkasını önce suya sonra bu çukurların içine batırarak ıslattım ve minik yuvarları bu çukurlara yerleştirdim...



Afiyet olsun.....

Read the rest of the Post >

1 Kasım 2011

BİR TANE PANCARDAN ÜÇ MENÜ

Bütün bir hafta erkenden kalkınca vücüt alışıyor pazar günleride erkenden kalkıyorum....
Herkes uyuduğu için elektirikli aletleri çalıştıramıyorum dolayısıyla kendimi mutfağa atıp erkenden yemeklerimi hazırlıyorum..
Bu pazar gözüme pancar kestirdim ve tek bir pancardan üç çeşit çıktı...,

1. PANCARLI YILDIZ ŞEHRİYE PİLAVI

Pancarı soyup rendeledim teflon tencerede soteleyip üzerine 2 bardak sıcak su ekleyip 15 dakika pişirdim..
Biraz ılıyınca suyunu süzdüm...
Biraz sıvıyağda yıldız şehriyeleri soteleyip üzerine pancar suyunu döktüp kararınca tuzunuda ekleyerek suyunu çekinceye kadar önce harlı sonra kısık ateşte pişirdim.....

2. PANCARLI KEK

Her zaman yaptığım gibi kek hamuru hazırlayıp yağlanmış tepsiye dökmeden önce suyunu pilavda kullandığım arta kalan pancar rendesini kek hamurunun içine koyarak  pişirdim...

3. YURTALI PANCAR YAPRAĞI KAVURMASI

Kalan pancar yapraklarını yıkayıp ince ince kıyarak zeytinyağında kavurarak üzerine yumurta kırdım...
Ehhh oldu olacak kabuklarınıda mı değerlendirseydim ne ... Evet onlarıda değerlendirdim sardunya saksılarının diplerine koydum :))
Afiyet olsun.........

Read the rest of the Post >
Bookmark and Share
Related Posts with Thumbnails
Related Posts with Thumbnails