Sayfalar

27 Nisan 2012

PELMENİ

Pelmeni bana göre mantının irisi ve kolay mantı; özellikle çalışan hanımlar için  pratik. Pelmeni  tarifini aldığım arkadaşım yeturlalezzetkarelerinin  blog linkini veremiyorum sanırım blogunda bir sorun var sayfası kapanmış görünüyor...Esasen bir Rus yemeği olan pelmenin malzemelerine gelince bildiğimiz mantıdan pek bir farkı yok..

Malzemeler :
3 bardak un
1 yumurta
1 tatlı kaşığı tuz
su ( yoğurmak için )
İç malzemeleri :
 250 gr kıyma
 1 kuru soğan
tuz
karabiber
1 kaşık irmik
Üzerine
sarımsaklı yoğurt
tereyağ
Yapılışı : Un yumurta ve tuz bir kaseye alınarak azar azar su eklenerek ele yapışmayan bir hamur elde edilerek üzerini  örtüp  yarım saat kadar dinlenmeye bırakılır ...
Bu arada iç malzemeler hazırlanır.. Soğan ince ince doğranarak kıyma, tuz , karabiber ve irmik eklenerek iyice karıştırılır...
Dinlenen hamur unlu tezgah üzerinde çok ince olmayacak şekilde açılarak çay bardağı veya su bardağıyla daireler çıkartılır...
Bu dairelerin bir kenarına hazırlanmış olan  kıymalı harçtan bir tatlı kaşığı kadar konarak ikiye katlanır (poğaça görünümünde olacak şekilde olmalı )  katlanan hamurun iki ucunu birleştirip  hafifçe bastırarak birbirine yapıştırılır..Tüm hamur bu şekilde yapılarak tuzlu kaynar suda pişirilip  üzerine sarımsaklı yoğurt ve eritilmiş tereyağı dökülerek sıcak servis edilir...
Afiyet olsun.......

Read the rest of the Post >

GAMZE'YE İLİK NAKLİ 17 MAYIS'TA



OĞLU Atakan için lösemiyle savaşan ve tüm annelerin desteğiyle yaşama yeniden sarılan Gamze Akbaş’ın tedavisinde en önemli dönemeçlerden biri de aşıldı ve dokusu uyan İtalyan bağışçı, 17 Mayıs’ta kemik iliği verebileceğini bildirdi.


Gebze’de tedavi gördüğü hastaneden oğluna koşan Akbaş, şimdi nakil yapılacak 17 Mayıs’ı bekliyor. Öncelikle İtalyan vericiden alınacak ilik örneğinin uçakla Türkiye’ye getirileceğini, ardından da Gebze’deki hastanede nakil işleminin gerçekleşeceğini anlatan Gamze Akbaş, “Kan değerlerimin de yükselmesiyle İzmir’e ev istirahatine geldim. Atakan’a telefonda söyleyince ‘Yaşasın’ diye bir bağırışı vardı, çok duygulandım. Şimdi tüm aile yine birlikteyiz. Çok mutluyum” dedi.
Bu duyarlılık sürsün
Kendisi için verici bulunduğunu, ancak bir çok lösemi hastasının uygun kemik iliği beklediğini de hatırlatan Akbaş, “Allah’tan, benim durumumda olan bütün hastalara şifa diliyorum. Lütfen ilik bağışçısı olmak için başlayan bu duyarlılık sürsün ve bir çok çocuk annesine, bir çok anne de çocuğuna kavuşabilsin. Zor günlerimde yanımda olan başta anneler olmak üzere, herkese çok teşekkür ediyorum” diye konuştu.
Kaynak...

Read the rest of the Post >

13 Nisan 2012

JELİBONLARLA CUP CAKELERE GÜL YAPIMI

Pratik çözümlere her zaman hayranım buradaki hanımda cup cakeleri pratik ve çok güzel bir yöntemle süslemiş.
Her zaman en yakın market ve bakkalda bulabileceğiz jelibonlar cup cakelere hünerli ellerde güllere dönüşmüş....











Kolay gelsin .....

Read the rest of the Post >

SULU KÖFTE

Her yöreye ait sulu köfte hatta her ailenin bile farklı sulu köfte tarifi vardır ...
Bu da bizim usul sulu köfte....

Malzemeler :

200 gr kıyma
1 kuru soğan
1 yumurta
bir kaç dilim bayat ekmek içi
tuz
karabiber
bir tutam maydanoz ( ince ince kıyılmış )
1 çay bardağı pirinç ( yıkanmış )
bir iki kaşık un ( köfteleri bulamak için
Soğanı rendelenerek kıyma ve diğer malzemeler ile birlikte yoğuralım...
 Bilge büyüklüğünde yuvarlanarak  unlu tepsi içinde sallanarak her taraflarını una bulanması sağlayalım......
İç malzemeler :
1 patates
1-2 havuç ( büyüklüğüne ve damak tadınıza göre )
1 kuru soğan
½ çay bardağı zeytinyağı
1 yemek kaşığı tereyağ
tuz
Yapılışı :
Köfteler hazır olunca yemeğimizin soğanını ince ince kıyıp zeytinyağı ve tereyağ ile hafif pembeleşinceye kadar kavuralım...
Öte yandan havuç ve patatesleri küp küp doğrayarak kavrulan soğanlara ekleyerek devam soteliyelim kararınca tuzunu da koyarak 1 litre sıcak su ilave ederek hazırladığımız köfteleri suya salalım ve 15-20 dakika kısık ateşte pişirerek biraz dinlendirelim...
Sıcak olarak servis edelim.
afiyet olsun......

Read the rest of the Post >

4 Nisan 2012

BOYOZ FESTİVALİ



Duyduk duymadık demeyin
bu yıl ilk kez düzenlenecek olan  İzmir boyoz festivalini kaçırmayın....
Festivalde neler mi var ?
30 bin boyoz ,5 bin haşlanmış yumurta, çay ,müzik, çimlerin üzerinde pazar kahvaltısı sonrasında gazete okuma ve türk kahvesi keyfi...
Yer : Alsancak Vapur İskelesi önü
Tarih : 6 mayıs pazar sabahı ....
Saat : 11 :00 -15: 00 arası
Ayrıca festivalde boyoz yeme yarışıda yapılacaktır...
Bu festivaldeki amaç boyozu tanıtmak hak ettiği  değeri alması ve boyozu markalaştırmak...



Boyoz nedir ?
Boyoz, İzmir'e özgü ve İzmir damak tadı ile özdeşleşmiş, Türkiye'nin başka yerlerinde, çoğu kez, ya sadece ismi bilinen ya da ismi bile bilinmeyen,yağlı un da denen özgün bir hamurişidir. Başka yerde bulunmadığı veya hakikisi yapılmadığı için, boyozun gurbetteki İzmirliler için özel bir anlamı vardır.

Boyozu İzmir mutfağında 1492 sonrasında İspanya'dan kovularak İzmir'e yerleşen Sefarad Yahudi toplumunun kazandırdığı konusunda bütün kaynaklar hemfikirdir. Yine İspanyol kültürünün uzantıları olan Arjantin, Şili, Peru, Meksika gibi ülkelerde de, özellikle Sefarad kökenli nüfus grupları arasında ve özellikle peynirli ve ıspanaklı türleri sıklıkla hazırlanmakla ve beğeni ile tüketilmektedir.

Boyozun ilk çıkışını atık hamur malzemesinin değerlendirilmesine bağlayan kaynaklar bulunmaktadır. Boyoz ismi de, neredeyse kesin surette, İspanyolca "bollos" (bohça) kelimesinden türemiştir. İzmir dışında hiçbir şehirde ticari olarak piyasaya sunulmadığından İzmir’in böreği olmuştur. Rivayete göre, İzmir'de boyozun en iyisini Boyozcu Avram Usta yapmış, o öldükten sonra İzmir'de boyozlar "Avram Usta’nın boyozu" adı altında satılmıştır. Avram Usta'nın devrettiği geleneği günümüzde Alsancak Dostlar Fırını'nın sahibi Halim Usta ve başka ustalar yaşatmaktadır.Karşıyaka'da ise sabahları rağbet gören Atakent Cafe Blue önündeki Börekçi Dayı'dır.

Erdem Usta'nın tarifine göre, öncelikle hamur yoğrulup top şeklinde 2-3 saat tavada dinlendirilir. Daha sonra elle tabak genişliğinde açılıp bir süre daha dinlendirilen hamur, daha sonra yine elle sallanır ve tekrar açılır ve rulo yapılıp 1-2 saat daha dinlendirilir. Kulak memesi kıvamında kopma noktasına geldiğinde tavalara sıralanır ve küçük toplar halinde kesilerek yarım saat ile bir saat arasında nebati yağ içinde bekletilir. Çok yüksek ateşte tepsi ile fırınlanmadan önce kat kat, ipince açılmış olan milföy yufkanın arasına içlik malzemesi (peynir, ıspanak vs.) de konulabilirse de, hakiki boyoz sade olur. Hamurun özelliği un, çiçek yağı ve tahin karışımı ve tuzlu olmasıdır.


Boyoz nasıl yapılır ?
Daha önceki postlarımda yayınlamıştım BURADAN bakabilirsiniz....

Read the rest of the Post >

2 Nisan 2012

SARMAŞIK KAVURMASI

Sarmaşık bir enginar iki sanki bu bitkiler benim için yaratılmış her gün yesem bıkmam ne yazık ki sadece baharda yetişiyorlar neyse ki derin dondurucular sayesinde baya bir saklıyorum evdekilerin pek damak tadına uymayınca hepsi bana kalıyor ...

Ege yöresinin ot kavurmaları ve haşlamaları pek meşhurdur .. Sevgili Safiye 'de bu sıralar " Yöresel Lezzetler Etkinliği" ne ev sahipliği yapıyorken ben de tam zamanı deyip sarmaşık kavurmasıyla etkinliğe katılıyor arkadaşıma kolaylıklar diliyorum....
Malzemeler :
2 demet sarmaşık
1 kuru soğan
zeytinyağı
2 adet yumurta ( mümkünse köy yumurtası )
tuz
Yapılışı :
Sarmaşıklar yıkanır ve el ile ortalama 1 cm aralıklarla üst kısımdan başlayarak  dibe doğru sert kısmına gelinceye kadar kırılır...
Kuru soğan yemeklik doğranır zeytinyağı ve hazırlanan sarmaşıklarla beraber kavrulur ...
İyice yumuşayan sarmaşıklara kararınca tuz eklenerek yumurtalar kırılır ...
Yumurtalarda pişince istenirse üzerine kırmızı pul biber veya karabiber serpilerek servis edilir....
Afiyet olsun...
Not : Pişirme aşamasında otları pek fazla karıştırmamaya özen gösterin aksi halde acı olur ben bu otun acı tadını sevdiğim için ara sıra karıştırıyorum...

Read the rest of the Post >
Bookmark and Share
Related Posts with Thumbnails
Related Posts with Thumbnails